Selam arkadaşlar, ben Diyarbakır’dan Hakan. Evliyim, ama cinselliğe çok düşkün biriyim. Sırf bu yüzden kendi evimin haricinde birde bekar evi tuttum. Evli bir kadınla 3 yıldır süren bir ilişkim var. Malum o da evli olduğu için, görüştüğümüzde en fazla 2-3 saat birlikte kalabiliyoruz. Bu 2-3 saat içersinde ben onu 7-8 defa sikiyorum. O da çok azgınım diye dert yanıyor sürekli. Böyle bir gündü yine, siktikçe sikiyordum ve doymak bilmiyordum, sevgilim ise dayanamıyor, “Yeter!” diyordu. Ben de artık onun bu, ‘Yeter!’lerinden bıkmıştım, “Ne yeteri ya? Evde karım var doyuramıyor, sen de sevgilim olarak doyuramıyorsan, dışarda mı olsun gözüm?” dedim. “Hayır! Dayanamam buna!” dedi. Ben de, “Bana o zaman sen bul birini!” dedim. Biraz düşündü ve beni kaybetmek istemediği için, “Tamam!” dedi. Hatice isminde bir arkadaşı olduğunu, ama nasıl olacağını bilmediğini söyledi. Oturduk bir plan yaptık…

Hatice’ye beni kocasının arkadaşıyım diye tanıştırıp, iş yerime geleceklerdi. Ben de alışverişlerde bunlara yardımcı olacaktım. Ama Hatice’yi karşımda görünce dilim tutuldu, gözümü ondan alamıyordum. Hatice daha yeni evli, minyon tipli, ama taş gibi bir hatundu. Üçümüz beraber önce yemeğe gittik. Sonra alışverişleri bitti, ayrıldık ve bundan sonra planımız başladı. Sevgilim, Hatice’yi çekmiş konuşmuş, “Kız sen ne yaptın Hakan’a? Beni aradı, seni sordu. Çok tatlı olduğunu, senden hoşlandığını, aklından çıkmadığını söyledi!” demiş. Hatice de biraz nazdan tuzdan sonra, sevgilimin söylediği laflarla şimarıp, “Yaa, öyle mi? Hiç o niyetle bakmamıştım. O halde bizi bir yerlere gezmeye götürsün de, ona alıcı gözüyle bir bakayım!” demiş. Sevgilim beni aradı, olanları anlattı. İş istediğimiz gibi gidiyordu…

Anlaştığımız günde onları aldım arabamla, şehir dışına çıktık, malum 3 evli insanız. Ben malzemeleri hazırlamıştım, ama onlar pikniğe gideceğimizi bilmiyorlardı. Sevgilim de bilmiyordu, sadece içkilerden haberi vardı. Piknik alanına vardığımızda güzel bir yer bulup yerleştik, mangal yaktık falan, oyunlar, eğlence, alkol derken, samimiyet ilerledi, içkinin de etkisiyle, iş dokunmalara, sarılmalara kadar gitti. Bir ara Hatice lavaboya gitmek istedi. Sevgilim de, “Ben sarhoş oldum, Hakan götürsün!” deyince, Hatice’yi lavaboya kadar götürdüm. Ben tuvaletlerin kapısında bekliyordum. Birden çığlık attı. Hafta içi olduğu için piknik alanı ve dolayısıyla tuvaletler de boştu. Ben telaşla, “Ne oldu?” diyerek koştum içeri…

Hatice bana sarılıp, Fare gördüğünü söyledi. Ben de, “Korkma ya, ben burdayım!” dedim, gülüştük biraz, ama halen bana sarılı vaziyette gözlerime bakıyordu. Ve ben de dayanamadım Hatice’nin dudaklarına yapıştım. Hatice fazla içmemişti, kendini bana bıraktı, dudaklarımı nasıl öpüyor, sanki vakumluyordu. Üstünde boydan elbise vardı. Etrafta kimse olmadığından rahattım. Hatice’yi duvara yasladım, başladım kulak memesinden aşağı doğru öpmeye ve yalamaya. Ama hareket alanımız biraz dar olduğundan soymadım onu, ne olur ne olmaz, gelen olur diye. Direkt aşağı süzülüp eteğini kaldırdım ve külodun üstünden amını yalamaya başladım. Amı sırılsıklam olmuştu ve çok güzel kokuyordu. Külodunu kenara çekerek, dilimi içinde gezdirdim. Amından akan suları zevkle yalıyordum. O da kendinden geçmiş, gözleri kapalı bir şekilde inliyordu. Ben ara vermeden dakikalarca amını yaladım ve Hatice büyük bir sarsıntıyla, titreyerek ağzıma orgazm oldu…

Orgazm titremesi geçip te gözlerini açtığında ise, kapıya bakarak yine bir çığlık attı. Ne oldu diye kafamı kapıya çevirdim ki, sevgilim kapıdaydı. Bizi izlemişti. Neyse, toparlandık ve sanki mahçup olmuş gibi piknik yerimize döndük. Hatice sevgilimden özür diliyordu. Sevgilim de, “Yok o değil de, beni sarhoş edip siz keyfinize bakıyorsunuz!” falan diyordu. Neyse, ben Hatice’yi çağırdım yanıma, “Bir planım var!” dedim. “Nedir?” dedi. “Gerçi bunu yapmak istemiyorum, ama yapmak zorundayız! Arkadaşımın karısı, onu da bir şekilde azdırıp aramıza alalım ki, kimseye anlatamasın. Yoksa rezil oluruz!” dedim. Hatice bir süre düşündükten sonra, “Haklısın!” dedi. Yağmur yağmaya başlayınca eşyaları toparladık, yağmur kesilene kadar arabada oturmaya karar verdik. İkisi arkadaydı, ben de konuşmak için yanlarına oturdum.

Sevgilim ise halen bize kızmış numarası yapıyordu, “Ya hiç mi düşünmüyorsunuz, ben burda tek kalıyorum, siz tuvalette inliyorsunuz!” dedi. Hatice de, “Ben tek inledim, Hakan birşey yapamadı canım…” falan dedi. En sonunda onu ikna ettik, yani güldürdük, “İyi o halde, bir de benim yanımda yapın!” dedi. Ben de, “Yok olmaz, sen kızarsın!” dedim. “Yok yok kızmam ben, siz yapın ben de izleyecem sizi!” deyince, anladım ki işler yolunda gidiyor. Hatice de, “Ya gerçekten kızmayacak mısın?” dedi. “Hayır, valla kızmayacam, hadi yapın!” deyince, Hatice elini benim önüme atıp, fermuarımı açtığı gibi yarrağımı dışarı çıkardı ve büyük bir iştahla yalamaya başladı…

Yalarken de iltifatlar ediyordu, “Bu ne güzel yarrak! Benim herifinkinin iki katı kadar! Bak kız, senin kocanın siki bu kadar var mı?” gibisinden. Aklınca sevgilimi azdırmaya çalışıyordu. Hatice sikimi yalarken sırtı sevgilime dönüktü. Sevgilim de bana parmağını göstererek, (Görürsün sen!) gibisinden işaretler yapıyordu. Hatice kafasını yarağımdan kaldırdı ve sevgilime dönüp, “Sen de tadına bakmak ister misin kız?” dedi. Sevgilim sessiz kalınca, Hatice sevgilimin elini tuttuğu gibi benim yarrağa uzattı. Ama yer dar olduğundan sevgilim ağzına alamazdı, o anda sadece eliyle oynadı. Hatice de dilini gezdiriyordu, sevgilime, “Nasıl, güzel mi?” deyince, sevgilim de, “Evet, çok büyük ve güzel!” dedi. Hatice, “Hadi tuvaletlerin oraya gidelim, orda rahat rahat devam ederiz, yağmur yağıyor nasılsa, kimse gelmez!” dedi. Ben de, “Daha iyi bir fikrim var, isterseniz benim bekar evime gidelim, rahatça yaparız!” deyince, kabul ettiler.

Çalıştırdım arabayı, yola koyulduk. Benim bekar evime gidene kadar ikisi arkada oturdu. Hatice sevgilimi azdırmaya çalışıyordu, “Nasıldı yarrağı, kocamandı değil mi? Sence alabilir miyim? Sen alabilir misin?” gibi laflar ediyordu ve bunları söylerken de ellerini sevgilimin bacaklarında gezdiriyordu. Ben dikiz aynasından seyrediyordum. Bir ara sevgilim gözlerini kapatıp, elini amının üstünde gezdirirken, Hatice de göğüslerini okşuyordu. Manzara süperdi, kenara çekıp bunları sikmemek için kendimi zor tuttum. Hele birde inleme sesleri, off anlatamam!

Neyse kazasız belasız eve geldik. Birer kadeh daha doldurduktan sonra, Hatice yine önüme eğilip yarrağımı çıkardı ve sevgilime bakarak yarrağımı yalamaya başladı. Sevgilim de arabadaki gibi, eli kotunun üstünde, amını okşuyordu. Hatice’nin kulağına eğildim ve arkadaşının yanına gitmesini, onu orgazm etmeye çalışması gerektiğini fısıldayarak, hatta onu öpmesini istedim. Hatice yarrağımı bıraktı, kalktı sevgilimin yanına oturdu ve ona eşlik etti. Elini attı göğüslerine ve okşamaya başladı, sonra üstünü soydu. Sevgilimin memeleri ortadaydı artık.

Hatice ellerini gezdirirken birden eğilip memelerini öpmeye başladı. Sevgilim inliyordu. Ben de yanlarına gittim ve sevgilimin diğer memesini de ben yalamaya başladım. Hatice’yle birlikte Stereo bir şekilde sevgilimin meme uçlarını yalarken, amını ben okşamaya başladım. Sevgilim de ikimzin saçından göğüslerine bastırıyordu. Ben kafamı kaldırdım ve sevgilimin dudaklarını öpmeye başladım. Hatice’nin kafasını da kaldırdım, üç kişi öpüşmeye, sevişmeye başladık. Elim sevgilimin amında, bir Hatice’yle öpüşüyordum, onu bırakıp sevgilimin dudaklarına yumuluyordum. Bazen de ikisinin kafalarını birbirine bastırıp, birbirleriyle öpüştürüyordum.

Sonra hepimiz soyunduk. Ben ortalarına oturdum, sırayla yarrağımı yalamaya başladılar. Ellerim de kalçalarında, amlarını götlerini parmaklıyordum. Sonra ben de eğildim sevgilimin amını yalamaya başladım. Ama planımıza göre ilk Hatice’yi sikmeliydim. Sevgilimi tekli koltuğa oturttum, ben ve Hatice yanyana sevgilimin önüne çöktük ve birlikte amını yaladık. Sonra ben çekildim ordan ve Hatice’nin arkasına geçtim, hem amını hem götünü yalıyordum. Sevgilime bakarak, dilimi gezdiriyordum Hatice’nin amında götünde.

Ve doğruldum, yarrağımı amının dudakları arasında fırçalayıp, amına bir kerede kökledim! Hatice çığlık attı, resmen gözlerinden yaş geldi. Sevgilim buna gülünce, Hatice de dilini gezdirdiği amcığa iki parmağını geçirdi. Ben Hatice’ye pompalarken, o da sevgilimin amına parmaklarını köküne kadar bastırıyordu. Duvarlarda zevk çığlıkları yankılanıyordu. Hatice’yi defalarca orgazm ettim. Sevgilim de Hatice’nın ağzına orgazm oldu. Sonra sevgilimi de sikip, üçümüz saatlerce seviştik…

Ve o günden sonra artık iki sevgilim oldu, Neskafe üçü bir arada gibiydik. Bir yıldan fazla üçlü sikiştikten sonra, Hatice’nin kocasının tayini çıktı ve çok uzaklara taşındılar. Ve ben yine sevgilimi doyasıya sikemiyorum, çünkü 2-3 postadan sonra oyun bozanlık yapıyor, “Amım götüm çok ağrıyor, yeter!” diye.